Silvio Berlusconi kimdir

Berlusconi, bir İtalyan siyaset adamı olarak tanınmasına rağmen başbakanlık döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geliştirdiği dostluk ile Türk halkının hafızasına yer etti.


Eski İtalya Başbakanı ve Forza Italia (FI) Partisi lideri
Silvio Berlusconi’ye lösemi teşhisi konulduğu ve kemoterapiye başlandığı öne
sürülüyor.

Şimdi bu sağlık sorunları ile boğuşan Silvio Berlusconi, 2020’de de koronavirüse yakalanmıştı.

Berlusconi, sadece bir politikacı değil aynı zamanda medya patronu, spor kulübü başkanı ve çok yönlü bir isim olarak tanınıyor.

İtalya’da bulunduğu her alanda kendi özgün tavrını ortaya koyan Silvio Berlusconi’nin hayatı da merak ediliyor.

Berlusconi 29 Eylül 1936 tarihinde Milano’da doğdu. Babası Luigi Berlusconi
bankacıydı. Annesi ise ev hanımı. Eskiden Milan spor kulübünün
başkanlığını da üstlendi. Birçok ödül kazandı. 2012 yılında, Forbes dergisi Berlusconi’nin 5,9 milyar dolara sahip bir serveti olduğunu ve İtalya’nın en zengin 6. adamı olduğunu açıkladı.

Silvio Berlusconi’nin basın patronu olması ve çalkantılı başbakan
seçilmesi süreci

1992’de Milano savcısı Antonio Di Pietro, rüşvet ve
yolsuzluk üzerine temiz eller operasyonu başlatınca operasyon o dönemde henüz
siyasete atılmayan İtalya’nın en zengin iş adamı Silvio Berlusconi’ye kadar
uzanmıştır.

Siyasete atılarak dokunulmaz olmak isteyen Berlusconi, 1994
İtalya genel seçimleri öncesinde “Forza Italia” siyasi partisini kurmuştur.

Bir medya patronu

Partisini lider yapmak amacıyla kendi medya imparatorluğunu
oluşturmuştur. Canale 5, Italia 1, Rete 4 isimli üç özel TV kanalı açmıştır.
İtalya’nın büyük yayın gruplarından olan Mondadori Yayın Grubu’nu satın almış,
önemli gazetecileri yüksek ücretlerle kendisine bağlamıştır. Siyasi içerikli
Panorama dergisini de satın alarak medya aracılığı ile yaptığı siyasi
propagandayla birinci parti olarak milletvekili seçilmiştir. Berlusconi yaptığı
politikanın sonucunda başbakanlık koltuğuna oturmuştur.

Basın özgürlüğünü
konusunda hassas

Berlusconi, başbakan olduktan sonra kendi medya grubunun
dışındaki diğer gazeteler ile cepheleşme yaşamışsa da basın özgürlüğünü
konusundaki hassasiyetini korumuştur. Başbakan sıfatıyla, her pazartesi, basın
toplantısı yapmaya başlamış, basın toplantısında ön sıralarda en muhalif
gazetecilere yer ayırmıştır. Soruları yönelten basın organını ayırt etmeden
yanıtlamıştır. Kendisi aleyhine yazılan yazılara da herhangi bir yaptırım
kullanmamıştır. Bu örnek İtalya’da basın özgürlüğü olduğunun önemli bir
kanıtıdır.

İtalyan Cumhuriyeti tarihindeki en uzun süreli
lider

Berlusconi, 2001’de tekrar görevi devralmış ve kurduğu
ikinci Berlusconi hükümeti ile İtalyan Cumhuriyeti tarihindeki en uzun süreli
lider olmuştur. 1994-1998, 2001-2006, 2008-2011 dönemlerinde liderlik
yapmıştır.

Silvio Berlusconi’nin siyasi kariyeri

Silvio Berlusconi, ilk kez siyasete girdiğinde, kariyeri
tartışmalara ve yargılarla neden olmuştur. Kişisel çıkar çatışmalarını ortadan
kaldırmak için İtalya’daki en büyük televizyon yayın ağı olan Mediaset’i satma
vaadini tutmamıştır. Hükümetteki bazı ortakları, hükümetin, küresel ekonomide
başarısız bulmaktadır.

1994-1998 dönemi bitip de 1999 seçimlerine girildiğinde
Forza Italia, oyların yüzde 25,2’ini alabilmiştir. 2005 bölgesel seçimlerinde,
merkezi sol gerilla adayları, yerel yönetimlerin ve valiliklerin kontrolünün
söz konusu olduğu 14 bölgeden 12’sinde kazanmıştır. Berlusconi’nin koalisyonu,
yeniden seçim için bölgesel organlardan sadece ikisi olan Lombardy ve Veneto’yu
alabilmiştir. Üç parti, Hıristiyan ve Merkez Demokratlar Birliği, Ulusal
İttifak ve Yeni İtalyan Sosyalist Partisi, Berlusconi hükümetinden çekilmekle
tehdit etmiştir. İtalyan Başbakanı, tereddüt ettikten sonra 20 Nisan 2005’te
Cumhuriyet Başkanına hükümetinin tasfiyesi için talepte bulunmuştur. 23
Nisan’da, aynı müttefiklerle yeni hükümet kurmuş, bakanları ve hükümet
programını değiştirmiştir.

İktidar partileri tarafından tek taraflı olarak yazılmış
yeni seçim yasası altında faaliyet gösteren milletvekili muhalefetinin sert
eleştirisi üzerine Nisan 2006 genel seçimler yapılmıştır. Yeni seçim
kurallarına göre, Berlusconi’nin koalisyonunun seçimleri kazanmak çıkardığı
seçim yasası, yenilgiye neden olmuş ve Prodi’ye yeni bir kabine kurma şansı
tanınmıştır. 2006 genel seçimlerine doğru ilerledikten sonra “birleşik, ılımlı
bir parti ve reformcu” partisine olası bir birleşmeyle ilgili olarak Özgürlükler
Evi’nin bazı unsurları konuşulmuştur. Forza Italia, Gianfranco Fini’nin Ulusal
İttifak Partisi ve Pier Ferdinando Casini’nin Hıristiyan ve Merkez Demokratları
Birliği, projeyle ilgilenmişlerdir. Ancak seçimden kısa bir süre sonra Casini
partisini tarihi müttefiklerinden uzaklaştırmaya başlamıştır. 2 Aralık 2006’da,
Roman Prodi’nin önderliğindeki hükümete karşı Roma’daki merkez sağda büyük bir
gösteri sırasında Silvio Berlusconi, Özgürlük Partisi’nin kurulmasını
önermiştir.

Yönetim kurulu devrimi

18 Kasım 2007’de, Berlusconi, Milano’daki Piazza San Babila,
Forza Italia’nın yakında birleşerek, Halk Özgürlüğü partisine dönüşeceğini
söylemiştir. Bu durum Berlusconi’nin “yönetim kurulu devrimi” şeklinde
yorumlamıştır.

24
Ocak’ta Prodi II Kabinesinin ani düşüşünden sonra Birlik koalisyonunun
kırılması ve ardından gelen siyasi kriz Nisan 2008’de yeni genel seçimlerin
önünü açmıştır.

Forza Italia fes edildi

Berlusconi, Gianfranco Fini ve diğer parti liderleri 8 Şubat
2008’de, Umberto Bossi’nin Kuzey Ligi ve Sicilya Lombardo Özerklik Hareketi ile
birlikte “Özgürlük Halkı” adlı ortak liste oluşturmak konusunda anlaşmışlardır.
13-14 Nisan 2008’de yapılan parlamento seçimlerinde, bu koalisyon, Walter
Veltroni’nin İtalya Parlamentosu’nun her iki meclisinde merkez sol koalisyonuna
karşı kazanmışlardır. Berlusconi’nin muhafazakar bloğu yüzde 9’luk oy oranı ile
lider olmuştur. Berlusconi’nin en büyük öncelikleri Napoli sokaklarındaki çöp
yığınlarını kaldırmak ve yıllarca Euro Bölgesi’nin geri kalanını daha düşük
performans gösteren İtalyan ekonomisinin durumunu iyileştirmek olmuştur.
Berlusconi ve bakanları Berlusconi IV Kabinesi olarak 8 Mayıs 2008’de yemin
etmişlerdir. 21 Kasım 2008’de Alfredo Biondi’nin başkanlık ettiği ve
Berlusconi’nin de katıldığı Forza Italia Ulusal Konseyi, Forza Italia’yı
feshetmiş, Berlusconi’nin ilk seçim zaferinin 15. yıldönümü olan 27 Mart
2009’da gerçekleşen Özgürlük Halkını kurmuştur.

Forza Italia hiçbir zaman resmi parti kongresi
düzenlememişken, 1994’ten beri Forza Italia’nın üç parti sözleşmesi
düzenlenmiş, hepsi Berlusconi’yi desteklemeye karar verilmiştir. 27 Mart 2009
tarihinde Özgürlük Halkının siyasi hareketinin kuruluş kongresinde yeni
partinin tüzüğü bir onaylanmaya tabi tutulmuştur. Bu siyasi toplantı sırasında
Berlusconi, Özgürlük Halkının Başkanı seçilmiştir.

2009 ile 2010 yılları arasında muhafazakar Ulusal İttifak’ın
(AN) eski başkanı ve İtalyan Temsilciler Meclisi Başkanı Gianfranco Fini,
Berlusconi’nin önderliğini dile getirmiştir.

2010’da Berlusconi kazandı

15 Nisan 2010’da Fini’nin parti içindeki görüşlerini daha
iyi temsil etmek ve farklı bir parti örgütü kurmak için “Generation Italy” adlı
bir hareket başlatılmıştır. 22 Nisan 2010 tarihinde, PdL Ulusal Komitesi bir
yıl içinde ilk kez Roma’da toplanmıştır. Fini ve Berlusconi arasındaki çatışma
televizyonda canlı olarak yayınlanmıştır. 29 Temmuz 2010’da parti yöneticisi
Fini’nin PdL’nin siyasi çizgisi ile “uyumsuz” olarak nitelendirilmiştir. Berlusconi
Fini’den istifa etmesini istemiş, yanıt olarak Fini kendi gruplarını “Gelecek
ve Özgürlük” (FLI) adı altında oluşturmuştur. 14 Aralık’ta, FLI, Berlusconi’ye
güven oylaması yaptırmış ve Berlusconi kazanmıştır.

Oylamadan sonra istifa etti

Parti, Mayıs 2011’deki yerel seçimlerde büyük darbe
almıştır. Berlusconi’nin şehri ve partinin kalesi olan Milan’da kaybetmiştir.
Buna tepki olarak, Adalet Bakanı Angelino Alfano, partiyi yeniden düzenleme
yoluna gitmiştir. 1 Temmuz’da Ulusal Konsey partinin anayasasını değiştirmiş ve
Alfano oy çokluğuyla sekreter seçilmiştir. 10 Ekim’de milletvekilleri, hükümet
tarafından önerilen devlet bütçesine ilişkin yasayı reddetmiştir. Berlusconi,
bu olayın sonucunda 14 Ekim’de güven oylamasına karar vermiştir. 8 Kasım’da
daha önce reddedilen devlet bütçesine ilişkin yasayı onaylanmış, Berlusconi’nin
çoğunluğunu kaybettiğini vurgulamak için muhalefet partileri oylamaya
katılmamıştır. Oylamadan sonra, istifasını açıklamıştır.

İtalya’nın borç
krizini

İtalya’nın borç
krizini 2,6 trilyon dolar tahmini borçla başa çıkma konusundaki başarısızlığının,
Berlusconi’nin görevden ayrılma kararında rol oynamıştır.

Kendi çıkarını korumak için gücünü kullanması nedeniyle
suçlanmıştır. Alt mahkemelerde suçlu bulunmuş, ancak hapishaneye girmemek için
İtalya’nın hukuk sistemindeki boşlukları kullandığı iddia edilmiştir.

Berlusconi, seçim öncesi vaatlerini yerine getirememiş ve
ekonomik gerilemeyi engellemek için reformlar gerçekleştirememiştir.

12 Kasım 2011’de, kabine ile yaptığı son görüşmeden sonra
Berlusconi, istifa etmesi için İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’yu
Quirinal Sarayı’nda bir araya getirmiştir. Bunu, televizyon kanallarından birinde
telefonla İtalyan halkına duyurmuştur. Berlusconi, meclis çoğunluğunu
kaybettiğini kabul etmiş ve “liderlik eden ya da hükümeti yönetmeyenler gibi
şeyler, ülke için doğru olanı yapmaktan daha az önemlidir” sonucuna varmıştır.
Berlusconi, bütçe yenilgisinden sonra tekrar İtalya’da görev yapamayacağını
açıklamıştır.

Quirinal Sarayı’na geldiği sırada, yaklaşık 200 kişilik bir
grup toplanarak “istifa, istifa” diye bağırarak, arabasına para atarak
Berlusconi’de hakaret etmiştir. Via del Corso’ya doğru ellerinde pankartlar
bulunan bir kalabalık toplanmıştır. Bir orkestra, Händel’in “Mesih” ve
Mozart’ın “Requiem”’ini sokaklarda seslendirmiş ve halk kendilerine dansla
eşlik etmiştir.

“Berlusconi
ayrıldı, sokaklarda parti”

La Repubblica’nın 11 Kasım’daki manşetinde “Berlusconi
ayrıldı, sokaklarda parti” yazarken, La Stampa’nın manşetinde “Berlusconi şimdi
Monti’ye veda etti” başlığını atılmıştır.

Bunga Bunga skandalı

Silvio Berlusconi, yasadışı işlerinin araştırılmasından
korunmak amacıyla siyasete atılmış, siyasette güçlenmek için medya patronluğuna
soyunmuş ve bu yöntemle İtalya’da seçimlerden galip çıkarak başbakanlık
koltuğuna oturmuştur.

İtalyan medyasının büyük yayın şirketi Mediaset’in sahibi
olmuştur. Başbakanlığı sırasında basın özgürlüğüne saygı duymuştur. Özel
hayatında kadınlarla ilişkileri deşifre olan ve bu nedenle zaman zaman basında
haberleri yer alan Berlusconi’nin siyasi
hayatını bitiren La Repubblica gazetesinde yayınlanan “Bunga Bunga” haberi
olmuştur.

Bu haber patlak verene kadar Berlusconi, dünyada İtalya’nın
siyasi tarihine ismini yazdıran, uluslararası arenada sempatikliği ile ünlenen
bir devlet adamı olarak tanınmış ve sevilmiştir. Kendi ülkesinde de sevenleri
olduğu kadar ekonomi alanında başarısız bulanlar ve özel hayatından dolayı
kendisine tepki duyarlar bulunmuştur. Ancak haberin yayınlanmasının ardından
siyasetten ayrılmış, konu ile ilgili mahkemelerle uğraşmış ve artık haberin
konusu olan “Bunga Bunga” ile anılır olmuştur. Artık dünyanın gündemine
çapkınlık yapan erkeklerin eğlenceleri anlamına gelen yerlerde kullanılmaya
başlayan kelime etkisini günümüze kadar sürdürmüştür.

Siyasi hayatını bitiren
neden

Berlusconi, politik kimliği ile vaatlerini yerine
getirmeyen, modern İtalyan siyasetinde tartışmalı bir figür haline dönüşmüştür.
Başbakanlık görevi sırasında skandal erotik eğlencelerle uğraşması, bu
partilerde reşit olmayan kızların yer alması ve konukların da ünlü simalardan
oluşmasının medya tarafından geniş çapta ele alınması siyasi hayatını bitiren
neden olmuştur.

Berlusconi’nin yaşadığı skandal ortaya çıktıktan sonra
skandala ismini veren “Bunga Bunga” eğlence mekanlarından lokantalara kadar
konularak popüler hale gelmiş, hatta olay çevrilen bir sinema filmi ile
unutulmayacaklar arasına girmiştir.

Suçlu bulundu

İtalya’nın eski başbakanı Berlusconi, olayın geçtiği
Şubat-Mayıs 2010 tarihleri arasında 18 yaşın altında bulunan Ruby adıyla da
bilinen Faslı Karima El Mahroug ile ilişkisinden ve görevini kötüye
kullanmaktan dolayı suçlanmış ve suçlu bulunmuştur. 24 Haziran 2013 tarihinde,
Asliye Mahkemesi Berlusconi’yi yedi yıl hapis cezasına çarptırmış ve onu kamu
görevinden ömür boyu yasaklamıştır. Berlusconi, cezayı temyiz etmiş ve 18
Temmuz 2014’te, temyiz mahkemesi Berlusconi’nin mahkumiyetini bozmuştur.
Böylece bir kez daha seçilmeye hak kazanmıştır.

Forza İtalia partisinin onursal
başkanı

Berlusconi, günümüzde Forza İtalia partisinin onursal
başkanıdır. Ve ilerlemiş yaşına rağmen partisinin başında siyasete geri dönme
sinyalleri vermektedir. Parti delegelerinin yüzde 87’sini kadınlar
oluşturmaktadır.

Related Posts

Bir yanıt yazın

izmit escort bursa escort escort mecidiyeköy escort avcılar escort beylikdüzü escort şirinevler escort avrupa yakası escort istanbul escort halkalı escort ataşehir escort betgar giriş bursa escort ligobet giriş betvino giriş beylikdüzü escort şişli escort sex hikaye escort istanbul milanobet dinamobet giriş privebet giriş güvenilir bahis siteleri Deneme bonusu Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler ataköy escort istanbul escort roketbet yeni giris roketbet üyelik roketbet bonuslari roketbahis yeni giris